21.06.2016
Liderlere Çağrımızdır
Our Call to the Leaders
Due to the fire disaster both the Turkish Cypriot and Greek Cypriot communities are suffering great losses. While the hectares of forests that has been burning are of a very significant ecological loss, two people have also lost their lives while fighting the fire and many has been injured.
(Yaşanan yangın felaketi ile birlikte Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum toplumu büyük kayıplar vermiştir. Yanan hektarlarca orman ekolojik anlamda son derece büyük bir kayıpken ayrıca yangın söndürmek için çalışan iki insan hayatını kaybetmiş, yaralananlar olmuştur.)
The help offered by the Turkish Cypriot side against this disaster is a valid and meaningful offer. It is important to be able to act outside of the impositions of the status quo during periods of crises such as natural disasters and fires which would be of concern to every single person living on the island of Cyprus. However, it is important to remember that we have repeatedly been unsuccessful to do so. Although the fire which started in Varosha last year was in a smaller scale, the fact that the help offer was rejected did not make any contribution to the mutual trust environment. A similar help offered by the Greek Cypriot community was rejected years ago during the major fire disaster of Pendadaktylos.
(Yaşanılan bu olay karşısında Kıbrıs Türk tarafınca yapılan yardım önerisi yerinde ve anlamlı bir öneridir. Kıbrıs ülkesinde yaşayan her insanı ilgilendiren doğal afet ve yangın gibi kriz koşullarında statükonun dayattığı kalıpların dışında hareket edebilmek önemlidir. Ancak bu konuda defalarca başarısız olduğumuzu hatırlatmak gerekir. Geçtiğimiz yıl kapalı Maraş’ta çıkan yangın çok daha küçük olsa da işbirliği talebinin reddedilmesiyle karşılıklı güven ortamına katkı sağlayamadı. Yıllar önce çıkan Girne yangınında da benzeri bir şekilde Kıbrıs Rum toplumundan gelen yardım önerisi reddedilmişti.)
Today, while Trodoos is still burning and while this makes us better understand that we are living in the same country, we are suffering from the misery of not being able to interfere together to the damages against our shared values. At this point it is very important to increase the efforts to extinguish the fire no matter where the efforts are coming from. From this moment on there is no point for the Leaders to discuss who will be extinguishing the fire. However common campaigns should be established to restore the destruction sites caused by this disaster.
(Bugün, Trodos yanarken bir ülkede yaşadığımızı daha iyi kavrarken, ortak değerlerimize birlikte müdahale edememenin sefaletini yaşıyoruz. Bu noktada yangının söndürülmesi için çabaların nereden gelirse gelsin arttırılması önemlidir. Liderlerin bu noktadan sonra yangını kimin söndürdüğünü görüşmesinin bir anlamı yoktur. Ancak yangının yarattığı tahribatın geriye döndürülmesi için ortak kampanyaların yapılması gereklidir.)
Our call to both leaders for not only the reclamation of burnt sites but also for the development and diversification of Cyprus’ ecology is for the two leaders to bring the subject of common activities for the rehabilitation and reclamation of the burnt sites to the table at the first leaders’ meeting before discussing governance and share of power issues and asking them to serve as leaders during the discussions.
(Sadece yanan bölgelerin değil, tüm Kıbrıs’ın ekolojik özelliklerinin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi için iki toplum liderine de çağrımız, ilk liderler görüşmesinin yönetim ve güç paylaşımı konusunun görüşülmesinden önce, yanan bölgelerin rehabilite ve ıslah edilmesi için ortak çalışma yapılmasının taşıyıcıları olmaları ve bu konuda liderlik yapmalarıdır.)
While performing our responsibilities against our country, this is the only way to ensure a new ground for mutual trust and cooperation.
(Ülkemize olan sorumluluğumuzu yerine getirirken, karşılıklı güven ve işbirliği için yeni bir alanın yaratılmasını ancak bu şekilde mümkün kılabiliriz.)
Mertkan Hamit
Mağusa İnisiyatifi Aktivisti