Okan Dağlı Kıbrıs Haber Ajansı Röportajı

Kıbrıs Haber Ajansı (CNA) ile yapılan söyleşi…

* Amerikan Başkan Yardımcısı Biden’in önümüzdeki hafta adaya yapacağı ziyarette Maraş’ın yeniden imarının finansmanın ABD tarafından karşılanacağını içeren bir öneriyi açıklayacağı yönünde haberler var. Ziyareti nasıl değerlendiriyorsunuz? Biden’in ziyaretinden ne bekliyorsunuz?

Okan Dağlı: Kıbrıs Sorunu çok uzun bir süredir, hatta başlangıcından beridir uluslararası toplumun gündeminden düşmemiş bir konudur. Sorunla ilgili aktörlerin sayısı azımsanmayacak derecede fazladır. Amerika da bu aktörlerden bir tanesidir. Adanın bölünmesinden önce başlayan ilgisi artarak günümüze kadar gelmiştir. Özellikle son başlayan müzakere sürecinde Ortak Metnin hazırlanışında olsun ortaya çıkan pürüzlerde olsun son noktayı Amerikalı diplomatlar koymuştur. Amerika’nın Garantör ülkeler olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere üzerindeki etkisi de yadsınamayacak bir gerçektir.

Yukarıda yaptığım tespitler çerçevesinde Amerika’nın Kıbrıs Sorununun çözümünde lokomotif bir rol üstlendiğini söyleyebiliriz. Özellikle Amerika Başkanı Obama iki taraf arasında mutabakata varılan Ortak Metnin imzalanmasından sonra yaptığı açıklamada Amerika’nın Mağusa bölgesinin gelecekte yeniden canlandırılmasına yönelik inisiyatifler üstleneceğini ifade etmiştir.

Başkan Yardımcısı Biden’in bölgeye yapacağı ziyareti de ben bu açıdan baktığımda Mağusa Canlandırma Planı’nı içerecek bir adımın gündeme geleceğini düşünüyorum. Müzakerelere yeniden ivme katmak için atılacak adımların başında da Mağusa’da yapılacak bir açılım gelmektedir.

Kıbrıs müzakere süreçlerinin yıllar içinde oluşturduğu statükoyu kıracak her türlü girişimi kazan-kazan ölçüleri içinde destekliyoruz. Her iki toplumun da kazanımı olabilecek ve çözümün bütününde gelecekte çözülmesi gereken konuları, bugünden başlayarak çözecek her türlü girişimin arkasındayız.

* Adadaki iki tarafın ziyaret ve Maraş konusundaki tutumu hakkında ne söylemek istersiniz?

O.D: Her iki taraf bu ziyarete olumsuz olarak yaklaşmıyor. Hatta Kıbrıs Sorununa uluslararası toplumun verdiği önem açısından da oldukça olumlu buluyorlar. Kıbrıs Rum tarafı Maraş’ta atılacak adımın Güney Kıbrıs’ta ciddi bir olumluluk yaratacağı inancı içindedir. Kıbrıs Türk tarafının ise Maraş konusunu bütünlüklü çözümün parçası gördüğüne dair bir ezbere sahiptir. Fakat uluslararası sorun halini almış Kıbrıs’ın ezberlerle çözülemeyeceği gün gibi aşikardır. Ve bunu Kıbrıs Türk toplumu, Mağusa açılımını liderlerinden farklı ve doğru biçimde algılamıştır. Kıbrıs Türk toplumunda, özellikle Mağusa bölgesi başta olmak üzere bu açılıma çok ciddi destek vardır. Bölgede yapılan kamuoyu yoklamasında bu destek %73 civarındadır.

* Kıbrıs ziyareti sırasında Biden ile görüşecek misiniz? Eğer görüşecekseniz, görüşmede neyi ön plana çıkaracaksınız?

O.D: Böyle bir görüşme öngörmedik. Biz tüm dünyaya ve Amerika’ya Kıbrıs Sorunu ve Mağusa-Maraş Canlandırma Planı ile ilgili görüşlerimizi direk ve dolaylı olarak ilettik. Bu mesajların alındığına inanıyoruz.

* Kıbrıslı Rumlarla Maras konusunda işbirliğiniz var mı? Varsa nasil gidiyor?

O.D: Kıbrıs Sorunu ve Mağusa-Maraş konularında Kıbrıslı Rumlarla özellikle Mağusalı Rumlarla ilişkilerimiz vardır. Bu sadece siyasi boyutta değil insani boyutta da olan ilişkilerdir. Mağusa, Mağusalı Türk ve Rumların ortak evidir. Mağusa derken Maraşı da içine alacak büyük bir coğrafyada tarihsel bir dostluğumuz vardır. Gerek Mağusa Suriçi ve Mağusa Limanında gerekse Maraş’ta Mağusalılar uzun bir süre birlikte yaşamışlar, birlikte işlemişler, birlikte eğlenmişlerdir. Yüzyıllarca süren tarihsel dostluk son 40 yılda sekteye uğrasa da biz bunu telafi etmeye çalışıyoruz. Aramızda empati kuruyoruz. Birbirimizin hassasiyetlerine değer veriyoruz. Ortak mitingler, panayırlar yapıyoruz.

Ortak inisiyatifler oluşturduk. İki Toplumlu Mağusa İnisiyatifi ile Mağusa Canlandırma Planı yaptık ve bunu gerek basına gerekse uluslararası toplumun adadaki temsilcilerine ulaştırdık. Bölgenin yeniden canlandırılması için tezler ortaya koyduk. Bu tezler Mağusa Suriçi, Liman ve Maraşı da kapsayan geniş bir çalışmadır. Bölgenin tarihi ve turistik potansiyelini ve gelecekte üstleneceği rolü projelendirdik. Biz Mağusa-Maraş’a bir bütün olarak bakıyoruz. Salamis’ten Maraş’a kadar geniş bir coğrafyayı içine alacak büyük bir kentin, adada ekonominin ve barışın lokomotifi olacağını düşünüp planlıyoruz.

Ayrıca Mağusa İnisiyatifi ve Mağusa Kentimiz İnisiyatifi olarak bu yıl ilk kez ortak Deniz Panayırı-Kataklismos- düzenliyoruz. 8 Haziran Pazar günü Mağusa Suriçi ve Palm Beach sahillerinde tüm gün sürecek etkinlikler planladık.

Mağusa Suriçinde yarım asırdan fazladır kapalı duran ve ayin yapılmayan Ay.Xorinos Kilisesini ibadete açtık. 58 yıl sonra Paskalya Ayini Suriçi’nde yapıldı. Tüm dünyanın büyük bir dikkatle izlediği ve canlı yayınladığı bu ayinin toplumların birbirlerine olan güven duygularını güçlendirdiğine inanıyoruz.