Kıbrıs Sorunu’nun şu anki durumu hakkında düşünceler – Dr Okan Dağlı

Mağusa İnsiyatifi Sözcülerinden Dr. Okan Dağlı, Kıbrıs sorunun içerisinde bulunduğumuz Eylül ayında çok kritik bir duruma geldiğini söyledi.

Dr. Okan Dağlı, iki taraftan da çözüme yaklaşıldığı yönünde ciddi mesajlar geldiğini ve birçok ana başlıkta uzlaşı sağlandığını bildiklerini kaydetti.

Geriye kalan özellikle toprak ve garantiler konulu ana başlıklarında liderlerin insiyatif aldıklarını ve bu sorunu çözmek için Eylül ayının çok kritik olduğunun herkesin bilincinde olduğuna dikkat çeken Dağlı, Kıbrıs sorunun çözümünün herkeste olduğu gibi kendilerinde de öncelik olduğunu dile getirdi.

Dr. Okan Dağlı, Kıbrıs konusunda gelinen aşamanın yanında ihaleleri sonuçlanan, çözüm öncesinde veya sonrasında illaki iki toplumun kullanacağı yolların bir şekilde hazırlanması noktasında bir uzlaşı olduğunu bildirdi.

Bu uzlaşıya rağmen belli ki çözümün olmasından sonra dahi bu yolların şu anki durumuyla açılmasının mümkün olmadığının görüldüğüne vurgu yapan Dağlı, AB’nin UNDP ile birlikte koyduğu efor sonucunda ihaleler sonuçlanmasına rağmen bunun yanında Kıbrıs Türk tarafının kendine ait yapacağı işlerin de olduğunu ifade etti.

Özellikle Derinya’daki kapalı bölge ile yol arasındaki organizasyonun tekrardan bir şekilde düzenlenmesi, elektrik su, telefon ve bilgisayar alt yapılarının o bölgeye götürülmesinin UNDP’nin açtığı ve AB’nin ödeyeceği paranın dışında olduğuna değinen Dağlı, tüm bunlar için basına yansıyan rakamların da 4 milyon 300 bin TL olduğunu söyledi.

Dr. Okan Dağlı, bu rakamın AB’nin yolun yapımı için verdiği paradan daha fazla olduğunu işaret ederken, alt yapı olmadan da yolun düzenlenmesi ve açılmasının mümkün olmadığını kaydetti.

Dr. Okan Dağlı; “hareketlilik varsa dahi askeri bölge içerisindedir. Yani sivilin kullandığı 2.7 kilometrelik Vahit Güner Caddesi denilen alanda herhangi bir hareketlilik yoktur. Zaten bu yolda alt yapı olmadan da asfaltlama çalışmasının olması mümkün değildir” şeklinde konuştu.

Derinya Kapısı’na gerek referandum öncesinde gerekse de çözüm sonrasında acil ihtiyaç olduğunun altını çizen Dağlı, kapının iki topluma sosyal kültürel alanlarda yansıtacağı faydaların yadsınamaz bir gerçek olduğunu dile getirdi.

Özelikle bu yıl güneyde turizm çok ciddi boyutlarda bir patlama yaşanmasını örnek gösteren Dağlı, bölgeye 2 milyona yakın turist geldiğini ancak maalesef Derinya Kapısı’nın kapalı olması nedeniyle gerekli organizeyi yapmalarına rağmen tur operatörlerinin bizim tarafımıza turist taşıyamadıklarını belirtti.

Dr. Okan Dağlı, bunun kent için büyük kayıp olduğuna dikkat çekerken, gerekli olan alt yapıya harcanacak olan paranın çok ötesinde bir gelirin bölgeye düşebileceğini ancak bundan yoksun kaldığımızı ifade etti.

Çözümden önce veya sonra illaki Mağusa Bölgesi’nin birleşmesi, adanın birleşmesi ve toplumların kaynaşması için bu yolun gerekli oluşuna dikkat çeken Dağlı, yolun yapılması için istekliliğin belirsiz olduğu açık olduğunu söyledi.

Dr. Okan Dağlı; “yolun maliyeti ile ilgili bir bütçe sıkıntısı olduğu aksettiriliyor. Ancak küçük belediyeleri dahi 2-3 kilometrelik asfaltları rahatlıkla dökebiliyor. Hükümetimiz de seçeneğini yoldan ziyade makam aracı alımında kullanıyor bu büyük bir çelişkidir” diye konuşarak sözlerine son verdi.